22 Eylül 2014 Pazartesi

Aydınlanamayan Ve Karanlığa Teslim Olamayan

"Aslında güneş doğmadı, sen öyle gördüğünü sandın." dediler.

"Evrimini tamamlamamış -ve sonsuza ulaşamayacağından, tamamlayamacağı da aşikar olan- her göz için tüm görüntülerin birer yanılsama olması ihtimal dahilindedir." dedim. "...hatta belki de tüm duyu organları için tüm görüngülerin."



Yani insan bir kere uyandığında -karanlıkta bile olsa- tek bir iyilik, güzellik görebildiyse -gördüğünü sandıysa- eğer; tekrar uyumak istemeyecektir. Sonsuz bir loşluğun içinde hiç doğmayacak bir güneşi bekleyecek ve belki de tüm bu halinden, tüm bu kısır akıştan memnun kalacaktır. Bilmiyorsun; benim için güzel olan, güneşin doğması değil uyanmış olmaktır.

Yani kırıldığında bir zincir, ne kadar çok teslim olduğunu gördüğünde bir insan; daha fazla teslim olmamak, daha fazla başkaldırmak, daha fazla zincir kırmak istiyor. Uyumak değil, uyanmak istiyor insan; mevzu-i bahis gün doğumunu görmek, aydınlanmak değil. Bilmiyorsun, ben hep ötelerde bir yerlere dokunmak istedim. Belki de bir şiir olmak istedim.

Eğer gerçeğin ötesinde bir yerlere dokunabiliyorsa bir şiir; birçok zinciri kırabilir, birçok insanı uykusundan uyandırabilir demektir. Devrim muhafızlarınca tutuklanmış binlerce şiir getiremediyse devrimi; o halde zapt edilmemelidir: ne şiir ne devrim ne de insan... Hepsi dokunabilmelidir ötelere. Yani bambaşka bir şiir getirebilecekse hayalden de öte, bambaşka bir devri. Demektir ki; bir güzel, kaybedebilir tüm çirkinlikleri. Ve bir güzel, hatırlanmak ister. Bir şiir, bir kadın, bir sen...

İnsan bir kere bir şeye güzel diyebildiyse eğer, onu sonsuza dek hatırlar. Ve geri plana atılmış bir güzelliği tekrar getirirse hafızasına, yeniden işlerse hatırasına, hatırlarsa eğer; unutmak istemez. En azından bir güzelliğin var olmasını ister çirkinlikler gezegeninde. Bir güzelliğin; tüm çirkinliklere kafa tutabilmesini, tüm çirkinlikleri kaybedebilmesini ister. Sanıyorum ki, binlerce çirkinliğin içinde var olan -var olduğu düşünülen- en ufak bir güzelliği bile unutamamak buradan gelir. Bilmiyorsun, ben her şeyi önce güzellikleriyle hatırlarım.

Ve gerçekten hatırlanmak istiyorsa bir güzel, ki ben her şeyi önce güzellikleriyle hatırlarım; bilmelisin, seni unutmayacağım.



"Aşk örgütlenmektir, bir düşünün abiler!" diyen Ece Ayhan abimize en anarko saygılarım ve selamlarımla.